Translate

3 Temmuz 2022 Pazar

Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi

  • 1. Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
  • 2. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.
  • 3. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
  • 4. Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üreme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
  • 5. Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.
  • 6. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.
  • 7. Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
  • 8. Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
  • 9. Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
  • 10. Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.
  • 11. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.
  • 12. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
  • 13. Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.
  • 14. Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.
  •    (15 Ekim 1978'de Paris UNESCO Evi’nde kabul ve ilan edilmiştir.)

    11 Haziran 2022 Cumartesi

    Çözülmüş etleri yeniden dondurmak ?

    Buzluktan çıkartıp çözüldükten sonra tekrar dondurmak zorunda kaldığınız etlerin güvenli olup olmadığını araştırdık.

    Eğer beslenmemizde vegan ya da vejetaryenliği benimsemediysek et ürünleri diyetimizin büyük bir bölümünü kaplıyor. Ancak ne yazık ki taze etin çok kısa sürede bozulduğunu hepimiz en az bir kere deneyimlemişizdir. Bu yüzden yıllardır eti korumak için kullanılan en yaygın yöntem dondurmak. Hatta bazen bu etleri çözdürdükten sonra tekrar dondurmak zorunda kalabiliyoruz. Peki bu durum güvenli mi?

    Çözdürülmüş eti yeniden dondurma
    Dondurulmuş etleri çözdüğünüz ve daha sonra bir kısmını pişirmemeye karar verdiğiniz bir zaman olmuştur. Böyle bir durumda, eti çözdürdükten sonra tekrar dondurmanızın güvenli olup olmadığını muhakkak merak etmişsinizdir.
    Şimdi içinizi rahatlatabilirsiniz, et çözüldüğünde ve dondurucudan ilk kez çıkarıldığında buzdolabında düzgün bir şekilde muhafaza edildiği sürece daha sonraki bir tarihe kadar tekrar dondurmak güvenlidir.
    Tabii bunun bazı şartları var...
    • Çözülürken buzdolabında düzgün bir şekilde saklandıysa
    • 3-4 gün içinde yeniden dondurulduysa
    • 2 saatten fazla buzdolabının dışında bırakılmadıysa
    • 32 ° C'nin üzerindeki sıcaklıklarda 1 saatten fazla durmadıysa

    Etin çözdürüldükten sonra yeniden dondurulmasının etkileri
    Etin yeniden dondurulması güvenli bir şekilde yapılabilir fakat bu durum etin kalitesini etkileyebilir. Renk ve koku değişikliklerine, nem kaybına, yağ ve proteinin oksidasyonunun artmasına neden olabilir.
    Oksidasyon, elektronların bir atomdan diğerine aktarıldığı bir işlemdir. Bu etlerde meydana geldiğinde, kalitede önemli bir bozulmaya yol açabilir.
    Bir etin nemi tutma yeteneğindeki herhangi bir değişiklik, etin hassasiyetini ve su içeriğini de önemli ölçüde etkileyebilir.
    Bununla birlikte, söz konusu etin türü ve etin maruz kaldığı donma-çözülme döngülerinin sayısı, etin birkaç kez yeniden dondurulmaya nasıl tepki vereceğini değiştirir.

    Dana eti
    Yapılan bir çalışma çeşitli donma-çözülme kombinasyonlarının dana eti biftek kesimlerini nasıl etkilediğini gözlemledi. Araştırmacılar, donma-çözülme döngüleri olan bifteklerin, bir kez dondurulmuş ya da dondurulmamış taze bifteklerle karşılaştırıldığında kalitelerinin daha düşük olduğunu belirtti.
    Buna ek olarak, serin ve dondurulmuş depolamanın kırmızı et üzerindeki etkileri üzerine yapılan bir inceleme, etlerin daha kısa bir süre dondurularak saklanmasının, dondurmanın kırmızı et kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerinden bazılarının önlenmesine yardımcı olabileceğini buldu.

    Kuzu eti
    Kuzu kaburgaları üzerine yapılan başka bir çalışma, kaburgaların çeşitli sıcaklıklarda dondurulmasının ve depolanmasının sululuk, doku ve büzülme gibi kalite belirteçlerini nasıl etkilediğini karşılaştırdı.Sonuçlara göre birkaç kez dondurulan etin diğerlerine oranla daha yumuşak olduğu görüldü.

    Kümes hayvanları
    Türkiye'de 384 süpermarket müşterisini içeren bir araştırma dondurulmuş tavuk için en yaygın kullanılan çözülme tekniklerinin buzdolabı, mikrodalga, sıcak su, musluk suyu ve tezgah kullanımını içerdiğini saptadı. Sonucunda da çözdürme tekniklerinden hiçbirinin tavuğun rengi veya dokusu üzerinde önemli bir etkisi olmadığını gözlemlendi.
    Bununla birlikte, buzdolabında veya mikrodalgada çözülme, diğer çözülme yöntemlerinden daha az büzülmeye neden oldu.
    Çözülme yöntemini bir yana bırakırsak, bir tavuk ne kadar çok donup çözülürse, renk ve sululuğundaki değişiklikleri fark etme olasılığınız o kadar yükselir.
  • Çözdüğünüz etlerin tümünü veya bir kısmını yeniden dondurmak isteyebileceğinizi düşünüyorsanız, buzdolabında çözdürme gibi onaylanmış bir çözdürme yöntemini kullanmaya özen gösterin.


  • Kaynak https://www.diyetkolik.com/cozulmus-etleri-yeniden-dondurmak-guvenli-mi

    9 Haziran 2022 Perşembe

    Enflasyon sınıf mücadelesidir

     Türkiye’de her şeyin fiyatının her saniye değiştiği günlerden geçiyoruz. TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon verileri yüzde 73,5 derken gerçek araştırmalar durumun yüzde 161 seviyelerinde olabileceğini gösteriyor. Fakat dünyada da durum farklı değil. Hem ABD’de hem Avrupa’nın gelişmiş kapitalist ekonomilerinde yüzde 8 ve üstü enflasyonlar görülmeye başlandı.

    Burjuva iktisatçılar yeni bir “ücret fiyat sarmalı”na girilebileceğini söylüyor. Dünyanın birçok yerinde emekçiler için “hayat giderleri” tartışılıyor. ABD’de Wall Street Journal’da yayımlanan bir araştırmaya göre, halkın yüzde 83’ü ekonominin kötü veya “çok da iyi durumda olmadığını” düşünüyor. Bu 1972’den beri bu konuda görülen en düşük değer.

    Pandemiyle birlikte sıradan insanların tükettikleri şeylerde değişimler görülmeye başlandı. Bu, bazı malların arzında çeşitli sorunları beraberinde getirdi. Çin ve Güney Kore gibi bazı ekonomilerin doğalgaz ithalatı yükselirken, Rusya ve Suudi Arabistan’ın domine ettiği OPEC+ ülkeleri petrol üretimini artırmayı reddettiler. Enerji fiyatlarında yaşanan dalgalanma Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle iyice körüklendi. Tüm dünyadaki buğday üretiminin %25’ini gerçekleştiren iki ülke arasındaki bu savaş gıda krizini de beraberinde getirdi. Finansal spekülasyonlar da enflasyonun artışına katkı sağlıyor. Zira tahıl üretimi son yıllarda az da olsa artış trendinde. Bu da enflasyon konusundaki ortodoks teoriyi yanlışlıyor. Ancak bu teori, merkez bankalarının faiz artırımına gitme yönündeki tepkilerini besliyor.

    “Ücret fiyat sarmalı” korkusundan kasıt, hayat standartlarının düştüğü bu koşullarda, işçilerin daha yüksek ücretler için mücadeleye atılacağından duyulan korku. Patronlar böyle bir dönem görmek istemiyor. Zira işçi ücretleri yükselirse, patronların kârları düşer. Ve egemen sınıf, yeni bir resesyona yol açacak bile olsa, hayat standartlarına saldıracak şekilde hizmetlerin ve malların fiyatlarını artırmaya çalışır. Bu döngünün kendisi sınıf mücadelesinin bir alanıdır.

    Enflasyonu işçiler değil, kaotik bir ekonomik sistem olan kapitalizmde egemen sınıfın ihtiyaçları ve yönelimleri yaratır. Bizim görevimiz ise bunun bir sınıf mücadelesi olduğunu hatırlamak ve emekçilerin aşağıdan mücadeleleriyle kendi sınıfımız lehine kazanımlar elde edeceğimiz dinamikleri yaratmaktır.

    (Sosyalist İşçi) 

    marksist.org