"Derin devlet" korumasından "Cumhur İttifakı" kalkanı altına
Eline tutuşturulan Walter marka tabancayla fındık ağaçlarının önünde poz verdiğinde, dört yaşındaydı. Alaattin Çakıcı, silahla ilk kez o gün tanışmıştı. 1957 yılında çekilen bu fotoğraf, hem Alaattin Çakıcı'nın silahla ilk tanışmasına tanıklık etti; hem de Çakıcı Ailesi'nin baba topraklarındaki son günlerine. Fotoğrafın çekilmesinden kısa süre sonra Çakıcı Ailesi, Trabzon'un Fındıklı köyünü terk edip İstanbul'a göçmek zorunda kaldı. Baba Ali Çakıcı, birini vurmuş; cezasını yatıp çıktıktan sonra kan davası başlamıştı. *Özal Ailesi'ni açıklayan eşini öldürttü!.. Faruk Bildirici © Deutsche Welle Türkçe
Gültepe'ye yerleşen aile, bir kahvehane açtı. Baba Çakıcı'nın adı, o bölgenin ünlü kabadayıları Kürt Hasan ve Tahsin Çakıroğlu ile birlikte anılıyordu. Oğlu da babasını örnek alıyor, ilkokulda her gün birileriyle kavga ediyordu. İki kez okul değiştirmek zorunda kaldı. Bir İETT görevlisini yaraladığında, 17 yaşındaydı.
Çek-senet işlerine ilk adım
Alaattin Çakıcı, "meslek yaşamı"na ilk adımları yine Gültepe'de attı. Bir kumarhane işletmeye başladı. Ülkücü camia ile de bu yıllarda tanıştı. Kağıthane Ülkü Ocakları Başkanlığı'na kadar yükseldi. Bölgesindeki silahlı eylemlerde aktif rol aldı.
Ailenin öbür fertleri de ülkücüydü. Dev-Sol militanları, 18 Eylül 1978'de amcasının oğlu Necati'yi, Gültepe'deki dükkanında öldürdüler. Alaattin Çakıcı da 1979'da Şişli'de beş kurşun yarası almasına rağmen kurtuldu. Ama babası onun kadar şanslı değildi. Mayıs 1980'de öldürüldü.
Çakıcı, 12 Eylül'den sonra tutuklandı. 1982’de serbest bırakılınca ülkücü arkadaşlarını etrafına topladı. Önce kumar borcu tahsilatını iş edindi. Sonra çek senet tahsilatına girişti. İmzası, bacaktan tek kurşundu.
Eğlenmesi de bir başkaydı. Gece kulüplerine 10-15 kişilik kalabalık bir güruh halinde gidiyorlardı. Çakıcı, istediği sanatçıyı sahneden indirtiyor; “Çırpınırdı Karadeniz” adlı türküyü defalarca söyletiyordu.
Türkeş'e laf ettirmedi
Artık "Baba" sınıfına girmişti, "mafyanın yeni kuşağı"nın temsilcisiydi. Haraca bağladığı isimler arasında "Hayali İhracat Kralı" olarak tanınan Turan Çevik de yer alıyordu. Sanatçı Nükhet Duru'nun eski nişanlısı Metin Arı'nın konfeksiyon mağazasını adamlarına kurşunlattı.
"Gazinocular Kralı" Fahrettin Arslan'ın oğlu Selçuk Arslan'ın kurşunlanmasında yine onun adı geçti. Ankara'da eğlenirken, bir bardak rakıyı ünlü bir kabadayının başından aşağı dökmesi de şöhretini pekiştirdi. Söylentiye göre, kabadayının Alparslan Türkeş ile ilgili sözlerine sinirlenmişti. "Sen nasıl Türkeş'e laf edersin?" deyip rakıyı boşaltıvermişti.
MİT ile ilişki
12 Eylül'ün sisleri dağılmaya başlayınca eski babalar yerlerine dönmeye başlamıştı. Çakıcı'nın, Dündar Kılıç ile yıldızı hiç barışmadı. 12 Eylül'ün "Babalar Operasyonu"ndan nasibini alan Kılıç, cezaevinden çıktıktan sonra Çakıcı ile karşı karşıya geldi.
1987 yılında Ankara'da, Kılıç'ın iki adamını vurduran Çakıcı yakalanamadı. Garip biçimde, olay sırasında Mehmet Eymür ve Korkut Eken, otelin karşısındaki işkembecide oturuyordu.
Zira Çakıcı bu olaydan birkaç ay önce MİT ile ilişki kurmuş, Mehmet Eymür ve Yavuz Ataç ile dost olmuştu. MİT elemanı Süleyman Seba'nın Beşiktaş'a başkan seçildiği kongrenin güvenliğinin Çakıcı'ya emanet edilmesi, işbirliğinin somut bir örneğiydi.
1988'de ortaya çıkan ünlü MİT raporunu hazırlarken Eymür'e bilgi verenlerden biri, Çakıcı'ydı. O da Çakıcı'nın Ankara Kapalı Cezaevi'nde rahat ettirilmesi için Yusuf Koç ve Ahmet Turgut'a (Kürt Ahmet) haber göndererek karşılık verdi onun yardımına. Çakıcı, 8 Haziran 1989'da cezaevinden çıkarken Koç ve Turgut'a teşekkür etti ve kurbanlar kestirdi.
Çakıcı'nın adı artık etrafta ürküntü veriyordu. Tahsilat işine "bir kamu görevlisinin katkıda bulunduğunu" söylemekten çekinmiyordu. Selçuk Ural, Kadir İnanır gibi sanatçılarla, hatta iş insanları ve politikacılarla da arası iyiydi.
1991'e kadar Çakıcı'nın yaşamındaki en önemli kadın Gönül'dü. O yıl, rakibi Dündar Kılıç'ın kızı Uğur ile ilişkiye girdi. O sırada Uğur Kılıç da 10 yıllık evliydi ve iki çocuğu vardı. Uğur Kılıç, Çakıcı ile birlikte olmaya başladıktan sonra eşi Uğur Özbizerdik'ten boşandı. Çakıcı ile Trabzon'da sade bir nikahla evlendiler.