Translate

16 Haziran 2021 Çarşamba

Excerpt from John Steinbeck's

Nobel Prize Acceptance Speech


      Literature is as old as speech. It grew out of human need for it and it has not changed except to become more needed. The skalds(*), the bards, the writers are not separate and exclusive. From the beginning, their functions, their duties, their responsibilities have been decreed by our species...the writer is delegated to declare and to celebrate man's proven capacity for greatness of heart and spirit - for gallantry in defeat, for courage, compassion and love. In the endless war against weakness and despair, these are the bright rally flags of hope and of emulation. I hold that a writer who does not passionately believe in the perfectibility of man has no dedication nor any membership in literature.
1962

Nobel Ödülü Kabul Konuşması
Edebiyat, konuşma kadar eskidir. İnsan ihtiyacından doğdu ve daha fazla ihtiyaç duyulmak dışında değişmedi. Skalds(*), ozanlar, yazarlar ayrı ve dışlayıcı değildir. Başından beri, işlevleri, görevleri, sorumlulukları türümüz tarafından kararlaştırılmıştır ... Yazar, insanın kalp ve ruhun büyüklüğü için kanıtlanmış kapasitesini beyan etmek ve kutlamakla görevlendirilmiştir - yenilgide yiğitlik, cesaret, şefkat ve aşk. Zayıflığa ve çaresizliğe karşı bitmek bilmeyen savaşta bunlar parlak umut ve öykünme bayraklarıdır. İnsanın mükemmelliğine tutkuyla inanmayan bir yazarın ne adanmışlığı ne de edebiyat üyeliği olmadığını düşünüyorum. 1962

(*)Skalds = "Norveç'te ortaya çıkan sözlü muhakeme şiiri, esas olarak 9. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar İzlandalı şairler (skalds) tarafından geliştirilmiştir." (https://cevirsozluk.com/)

Bakteriler plastik krizine lezzetli bir çözüm sunuyor

 Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Edinburgh Üniversitesi’nden bilim insanları plastik atıkları vanilya aromasına çevirerek her geçen gün büyüyen soruna yeni bir çözüm geliştirdiler.

İklim Gazetesi’nden İrem Karakaş tarafından haberleştirilen yeni bir araştırma, yaygın E. coli bakterisinin, kullanılmış plastiği vaniline dönüştürmekte sürdürülebilir bir şekilde kullanılabileceğini ortaya çıkardı.

Vanilin

Vanilin, özütlenmiş vanilya çekirdeklerinin birincil bileşeni ve vanilyanın karakteristik tadı ve kokusundan sorumlu.

Uzmanlar, dönüşümün atıkları ortadan kaldırmayı, ürün ve malzemeleri kullanımda tutmayı ve sentetik biyoloji için olumlu etkileri olan döngüsel ekonomiyi destekleyebileceğini söylüyor.

Plastik krizi

Dünyanın plastik krizi, polietilen tereftalatı (PET) – petrol ve gaz gibi malzemelerden elde edilen ve meyve suları ve su gibi gıdaları ambalajlamak için yaygın olarak kullanılan güçlü, hafif plastik – geri dönüştürmek için yeni yöntemler geliştirmeye acil bir ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

Yılda yaklaşık 50 milyon ton PET atığı üretilerek ciddi ekonomik ve çevresel etkilere neden olunuyor. PET geri dönüşümü mümkün, ancak mevcut süreçler, dünya çapında plastik kirliliğine katkıda bulunmaya devam eden ürünler yaratıyor.

Lezzetli bir çözüm

Bu sorunu çözmek için Edinburgh Üniversitesi’nden bilim insanları, PET’ten türetilen bir molekül olan tereftalik asidi bir dizi kimyasal reaksiyon yoluyla yüksek değerli bileşik vaniline dönüştürmek için laboratuvarda tasarlanmış E. coli’yi kullandılar.

Ekip ayrıca, bozulmuş plastik atıklara E. coli ekleyerek kullanılmış bir plastik şişeyi vaniline dönüştürerek tekniğin nasıl çalıştığını da gösterdi. Araştırmacılar üretilen vanilinin insan tüketimine uygun olacağını ancak daha ileri deneysel testlerin gerekli olduğunu söylüyorlar.

‘İlk örnek’

Çalışmanın yazarı Edinburgh Üniversitesi Biyolojik Bilimler Okulu’ndan Joanna Sadler “Vanilin, gıda ve kozmetik endüstrilerinin yanı sıra herbisitlerin, köpük önleyici maddelerin ve temizlik ürünlerinin formülasyonunda yaygın olarak kullanılıyor. Vanilin için küresel talep 2018’de 37 bin tonu aştı” dedi. Sadler şu ifadeleri kullandı:

Bu, plastik atıkları değerli bir endüstriyel kimyasala dönüştürmek için biyolojik bir sistem kullanmanın ilk örneği ve bunun döngüsel ekonomi için çok heyecan verici etkileri var. Araştırmamızdan elde edilen sonuçların plastiğin sürdürülebilirliği alanı için önemli etkileri var ve sentetik biyolojinin gerçek dünyadaki zorlukları ele alma gücünü gösteriyor.

Edinburgh Üniversitesi Biyolojik Bilimler Okulu’ndan Dr. Stephan Wallace ise “Çalışmamız, plastiğin sorunlu bir atık olduğu algısına meydan okuyor ve bunun yerine yüksek değerli ürünlerin elde edilebileceği yeni bir karbon kaynağı olarak kullanımını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

 

Yeşil Gazete