Translate

Fizik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fizik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Haziran 2023 Çarşamba

Hegel'de Kalmak

Eşimin akademik felsefe kariyeri evliliğimizi mahvediyor.
Eşim (35) ve ben (33), ikimiz de akademisyeniz. 6 yıldır birlikteyiz ve 3 yıldır da evliyiz. O, felsefede akademisyen, ben ise bir fizikçiyim. Son zamanlarda bir rahatsızlığını dile getirdi, onun çalışmalarıyla yeterince ilgilenmediğimden şikayet ediyordu. Ben de biraz klasik felsefe okumuş biriyim ama eşimin çalışmalarının daha çok “kıta(*)” geleneğinden olduğunu biliyorum. Maalesef bana gösterdiği her şey, bana tamamen deli saçması gibi geliyor.

Sorun şu: Çalışmalarında, açıkça, tamamen hatalı bir fizikten bahsediyor. Hem de utanç verici şekilde hatalı! Kabul ediyorum, çok kötü bir insanım, eşimin tezini daha önce hiç okumadım. Okumayı denedim ama kütle sahibi olmak ile “uzam” sahibi olmak arasında zorunlu bir ilişkiden bahsedip duruyor. Ayrıca temel partiküllerin “şekilleri” hakkında konuşuyor. Bu açıkça anlamsız/hatalı: Elektronların bir kütlesi vardır ve nokta parçacıklarıdır (uzayda pek de yer kapmazlar). Tezinde ve bazı makalelerinde yazdıklarına bakarsak eşim kendini “bilimsel” ve “materyalist” olarak tanımlıyor. Ancak bu kelimelerin ne anlama geldiği hakkındaki fikirleri, sanki atomların küçük bilardo topları gibi uzayda süzüldüğünü söyleyen on dokuzuncu yüzyılın demode iddialarına saplanmış gibi. Kibarca ona yardımcı olmayı denedim ve çağdaş fizikle nasıl etkileşime girebileceğini anlatmaya çalıştım (bu konu üzerinde hiçbir kitap okumamış ve kendi tabiriyle “matematiği kötü”dür). Ama bana çok kızdı ve Hegel’in sisteminin varsayımsal ve tüm olası mantıksal düşüncenin temeli olduğunu, bu nedenle de diğer metinleri okumanın gereksiz olduğunu açıklamaya başladı (bunun ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrim yok). “Spekülatif varsayımlar” gibi terimleri ortaya atıp duracaktı ama ben, bunların ne anlama geldiğini sordum ve örnekler vermesini istedim. O da – hiçbir anlam veremediğim – daha anlaşılmaz bir jargonla örnekler vermeye başladı. Her şeyden önce sürekli Almanca sözcükler ve terimler kullanıp duruyordu. Üstelik telaffuzu da (ve kullanım şekli de) hatalı ya da anlamsızdı (benim anadilim Almanca). Dili anladığını iddia ediyor (anlamıyor) ve bana Hegel’in yalnızca “orijinal Almancada” anlaşılabileceğini söylüyordu. Ancak belli ki bu dilde okuyamıyor. Ben Hegel’in metinlerini okumayı denediğimde ise daha da anlaşılmaz geldi.

Tüm bunların ötesinde, Hegel’e saplantısı korkunç bir seviyeye ulaştı. Bir noktada bana direkt şunu söyledi: Tüm diğer çalışmalar ya Hegel ile uyumlu ve doğrudur ya da Hegel’le ayrı düşer ve yanlıştır. Hegel’in çerçevelenmiş bir fotoğrafını yatak odamızda baş ucuna koydu. Aslında telefonunun arka plan görselinde benim fotoğrafım vardı. Onu da Hegel’in fotoğrafıyla değiştirmiş. Kocamın ilgisini çekmek için 200 yaşında bir filozofla yarıştığımı hissediyorum.

Yakın zamanda büyük bir kavga ettik çünkü “karşıtların birliği” kavramına bir örnek oluşturmaya çalışırken (artık ne demekse) sağ ve sol ellerin karşıt ancak özdeş olduğunu savunuyordu. Bunun basitçe yanlış olduğunu, sağ ve sol elin herhangi bir anlamda “özdeş” olmadığını söyledim (kiralite ya da ayna örtüşmezliği, geometride/grup teorisinde temel bir konsepttir: sol ve sağ el üst üste gelemez). Ellerini birleştirip bana ellerinin “özdeş” olduğunu ispatladığını sandı ama sürekli yanıldı (çünkü özdeş değiller) ve sinirlenmeye başladı, evin içinde fırtınalar estirdi. O zamandan beri eşimi görmüyorum (yaklaşık bir gün önce kavga ettik) ve mesajlarıma da yanıt vermiyor.

Ne yapmalıyım dostlar? Oluruna mı bırakayım? Kendi alanımdaki yetkinliğimin bu derece görmezden gelinmesi, ciddiye alınmamak, beni oldukça hüsrana uğrattı. Çalışmalarıyla ilgilenmemi istemişti, ben de öyle yaptım. Ancak bana kibarca bir tepki vermedi. Bana sürekli Hegel’in ampirik bilimi gereksiz kıldığı oldu. Çalışmalarımın yalnızca zaman kaybı olduğunu ima edip bunların yerine Alman idealizmi çalışmam gerektiğini söyledi. “Fichte” ve “Schellin” gibi kişileri okumalıymışım (herhalde Almanya’da çok popüler yazarlar ama ben daha önce adlarını bile duymadım). Onun benim alanıma saldırmasında sorun yok da ben ona hafifçe bir eleştiride bulununca neden kıyametler kopuyor?

Kısaca: Kocamın akademik çalışması yüz kızartıcı biçimde yanlış ve hiçbir eleştiriyi kabul etmiyor.
(*)Kıta felsefesi, Avrupa'daki 19. ve 20. yüzyıl felsefe geleneklerini tanımlamakta kullanılan terim. 20. yüzyılın ikinci yarısında anadili İngilizce olan filozoflar tarafından, analitik felsefenin dışında kalan görüş ve düşünceler için kullanılmaya başlanmıştır.

©® Düşünbil (2021)

Çeviren: Cemre Yılmaz
Kaynak: reddit.com

Graz, Österreich tarafından ÖÖ 1:15 · 14 Haz 2023

15 Aralık 2022 Perşembe

Enerjide devrim, nükleer füzyon?

Nükleer füzyon teknolojisi enerji ihtiyacını fosil yakıtlı kaynaklar yerine daha çevreci ve daha az riskli yollardan karşılanmasına kapı aralayabilir.
Bilim insanları bu enerji kaynağından verimli bir şekilde faydalanmanın yollarını keşfedememişti. Fakat şimdi bu değişmek üzere olabilir.

Nükleer füzyon nasıl çalışır?
Nükleer füzyon reaksiyonlarına aslında her gün şahit oluyoruz. Yıldızlar ve güneşin enerji kaynağını nükleer füzyon reaksiyonları oluşturuyor.

Bu reaksiyon iki hafif atom çekirdeğinin birleşerek daha ağır bir çekirdek oluşturmasıyla meydana geliyor. Oluşan tek bir çekirdeğin kütlesi iki orijinal çekirdeğin toplam kütlesinden daha küçük olduğu için geriye kalan kısım enerji olarak açığa çıkıyor.

Güneş örneğinde de milyonlarca dereceye ulaşan sıcaklığı ve dev kütlesinden kaynaklanan yerçekiminin sebep olduğu basınç, normalde birbirini itmesi beklenen atomların birleşmesine sebep oluyor.

Aslında bilim insanları uzun süredir nükleer reaksiyonların meydana gelme prensibini çözmüş durumda ve 1930'lu yıllardan beri bunu kontrollü bir şekilde taklit etmeye çalışıyor.

Fakat bu reaksiyonu tetiklemek için harcanan enerji, reaksiyon sonucu elde edilen enerjiden daha fazla olduğu için verimli bir kaynak haline dönüştürülemedi.

Amerikan Enerji Bakanlığı'nın açıkladığı yeni teknik, deuterium ve tritium olarak adlandırılan iki hidrojen izotopun birleştirilmesi prensibine dayanıyor ve daha az ısıyla tetiklenen reaksiyondan diğer birçok füzyondan daha fazla enerji ortaya çıkıyor.

Yeni buluş neden çok önemli?
Berkeley Üniversitesi profesörlerinden Daniel Kammen ticari olarak uygulanabilir bir teknoloji geliştirilmesi halinde nükleer füzyonun temelde sınırsız bir enerji kaynağı olabileceğini belirtiyor.

Reaksiyon için gerekli maddeler deniz suyunda bulunuyor. Ayrıca bu reaksiyon sonucunda nükleer füzyon reaksiyonlarında olduğu gidi radyoaktif atıklar da oluşmuyor.

Bilim insanları ne üzerinde çalışıyor?
Bilim insanlarının nükleer füzyonu oluşturmak içi kullandığı yöntemlerden birinde tokamak adı verilen cihaz kullanılıyor.

Simit şeklinde vakumlu bir odadan oluşan sistemde süper mıknatıslar kullanılarak 150 ila 300 milyon derece sıcaklığa ulaşılarak kullanılan yakıtta nükleer füzyon reaksiyonları başlatılıyor.

Yeni bir yöntem kullanan Livermore laboratuvarı ise içi deuterium ve tritium izotopları ile dolu küçük bir kapsüle 192 lazer ışını gönderiyor.

Laboratuar 2021 yılının ağustos ayındaki bir testte 1,35 megajul enerji ürettiğini açıklamıştı. Bu reaksiyonu başlatmak için harcanan enerjinin yüzde 70'ine denk gelen bir seviyeydi. Ama araştırmacılar kapsülün ve lazer ışınlarının kalitesini artırmanın yollarını bulduklarını açıklamışlardı.

Kammen de nükleer füzyonun teoriden pratiğe geçirilmesinin önündeki en büyük engelin enerji çıktısının girdisinden daha fazla olamaması olduğunu belirtiyor.

Euronews