Translate

Devletin Eroin Sattığı Yıllar

Meşhur Bayer ilaç firması için çalışan, Aspirin'in de mucidi sayılan Felix Hoffman 1897’de mucize bir ilaç keşfetti. İlacın etkilerini tam anlamak için, ilacı damarına enjekte eden bir mühendis, “Kendimi kahraman gibi hissediyorum” deyince, adını kahraman manasında Heroin koydular. Eroin, eczanelerde aspirin gibi satılmaya başlandı. O dönem Freud, bile reçetelere kokain yazıyor ve kendi de kullanıyordu. 15 yıl sonra eroinin sonuçları ortaya çıktığında iş işten geçmişti. Lahey’de derhal uluslararası bir toplantı yapıldı, eroin üretimi ve dağıtımı tüm dünyada yasaklandı.
Dünyadaki en kaliteli afyon üretim merkezi Anadolu’ydu. Vilayetlerin tamamında afyon ekimi yapılıyordu. Afyonun yasaklanması, bundan ceplerini dolduran Osmanlı zenginlerinin işine gelmediği için imparatorluk sözleşmeye imza koymadı. Kurtuluş Savaşı’nın bitiminde, kurulan İsmet İnönü Hükümeti’nin kapısını bir Japon firması tıklattı. Ve Türkiye’de, eroin fabrikası kurmayı önerdi. Böylece de 1926 yılında, Japon firmasıyla ortak, bugünkü Taksim Divan Oteli’nin yerinde, T.C. Uyuşturucu Maddeler İnhisarı kuruldu. Ardından hemen ikinci fabrika kuruldu Eyüp’te, Eczayı Tıbbiye ve Kimyeviye ETKİM! Hiç soluk almadan, üçüncü eroin fabrikası da kuruldu; bu kez Kuzguncuk’ta. Adı da, ‘Türk Eczayı Tıbbiye ve Kimyeviye Şirketi TETKAŞ. Şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanı TBMM Başkan Vekili ve Trabzon Milletvekili Hasan Saka'ydı! O kim? Daha sonra, yani 1947’de Başbakanlık koltuğuna oturan siyasi!😒
Devlet artık resmen TÜRK LOKUMU adıyla eroin satıyordu.😒
Arjantinli’sinden Japon’una kadar tüm dünyadan eroin kaçakçıları İstanbul’da toplanmıştı. New York mafyası lideri meşhur Lucky Luciano, Türklerle eroin kaçakçılığı işinde ortak olmuştu.😣

Bu yıllarda, Türkiye’de tam tamına 27 sanayi kuruluşu var! Bunların, yıllık toplam kârı 2 milyon lira! Ama üç eroin fabrikasının getirisi 15 milyon lira! 1929 ekonomik Buhranı’nı bu parayla atlattığımızı söyleyenler var. Eroinin iç pazara satışı yasaktı. Buna karşın, başta fabrika işçileri olmak üzere toplumun farklı kesimlerine yayılmıştı. Mesela Sağlık Bakanı Rıza Nur’un eşi ile oyuncu Afife Jale, morfin bağımlısıydı. Balık Pazarı’nda yapılan afyonlu şaraplarının ünü efsane halinde dilden dile yayılıyordu.

1930’da New York’ta yakalanan Alesia gemisinde Türkiye’den yüklenen 500 bin dolarlık morfin bulundu. Ve bütün TC Bandıralı gemiler, dünyada ‘uyuşturucu kaçakçılığı yapan deniz taşıtları’ olarak fişlendi. Dünya gazeteleri, İsmet İnönü’yü ‘Uyuşturucu Satıcısı’ olarak resmetmeye başladı. Dünyanın her yerinden Türkiye'ye uyuşturucu üretimini bırakması için baskılar ve ambargo tehditleri yağıyor ancak Türkiye, uyuşturucu işinin kârlılığından da olacak ki üretime devam ediyordu. 1931'de Cenevre'de toplanan konferansta Türkiye'nin eroin üretimini bitirmesi, bitirmediği halde ağır ambargolar uygulanması yönünde bir karar alınıyordu. Mustafa Kemal Atatürk 1933 yılında kabineyi toplayıp “Eroin fabrikaları kapanmıştır!” diyor. Ülkede iyice yer etmiş, önemli yerlerdeki devlet görevlilerini etkisi altına almış uyuşturucu lobisi bu karara 1 sene kadar dirense de sonunda fabrikalar kapatılıyordu.


Kenan Tez - www.yenimarmaragazetesi.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder