Translate

28 Ocak 2025 Salı

McCarthy Dönemi

ABD’de Cadı Avı




McCarthy Dönemi, 1950’lerin başında Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan bir siyasi süreç olarak bilinir. Bu dönem, senatör Joseph McCarthy’nin öncülük ettiği komünizm karşıtı bir kampanya ve cadı avı olarak adlandırılan bir dönemi içerir.

McCarthy, komünist etkileri ve casusluğu halk arasında büyük bir tehlike olarak lanse ederek, Hollywood’dan devlete birçok alanda yer alan kişilerin komünist faaliyetlerle ilişkilendirilmesine yol açtı.



McCarthy Dönemi’nin belirgin özellikleri:

Komünizm Karşıtı Kampanya: Joseph McCarthy, 1950’de Wisconsin Senatörü olarak göreve geldi. 1950’lerin başında, ülkenin içinde ve dışında komünist casusluğun arttığına dair endişeler büyüdü. McCarthy, komünistlerin ve komünist etkilere sahip kişilerin hükümet, ordue ve eğitim alanında yer aldığı iddialarıyla dikkat çekti.

Cadı Avı: McCarthy, komünizmle suçlanan kişilerin halk arasında cadılar gibi kovalandığı bir atmosfer yarattı. McCarthy ve destekçileri, ünlü kişileri, sanatçıları, yazarları ve diğerleri gibi birçok kişiyi komünist eğilimleri veya sempatileri nedeniyle suçladı. Bu suçlamalar, çoğu zaman somut delillere dayanmıyordu.

Hollywood on: Hollywood’da, sinema endüstrisinde çalışan birçok kişi McCarthy’nin cadı avı kampanyasından etkilendi. “Hollywood On” olarak da bilinen bu dönemde, birçok senarist, yönetmen ve aktör komünist bağlantıları veya sempatileri nedeniyle suçlandı ve kara listelere alındı. Bu, birçok kişinin kariyerlerinin sona ermesine veya zorlaşmasına neden oldu.

Joseph Welch Duruşması: McCarthy’nin popülaritesi ve itibarı, 1954 yılında Joseph Welch adlı bir avukatın “Siz, Sayın Senatör, ne zaman utanacaksınız?” sözleriyle gerilemeye başladı. Bu sözler, McCarthy’nin taktiklerinin ve suçlamalarının ahlaki açıdan sorgulanmasını başlattı.

McCarthy’nin Düşüşü: Joseph Welch’in sözleri ve medyanın McCarthy’yi sorgulaması sonucunda, McCarthy Dönemi’nde yaşanan cadı avı atmosferi yavaşladı. 1954 yılında, McCarthy’nin Senato’da yaptığı soruşturma ve ifşa çalışmaları sona erdi.

Sonuç olarak, McCarthy Dönemi, Amerika Birleşik Devletleri’nde siyasi korku ikliminin yoğunlaştığı bir dönemi temsil eder. McCarthy’nin komünizmle suçladığı birçok kişi, suçsuz oldukları halde kariyer ve itibar kaybına uğradılar. Bu dönem, Amerika’nın iç politika tarihinde önemli bir yer tutar ve demokrasi ve ifade özgürlüğü konularında derin düşündürücü dersler sunar.





Foto Walt Disney:
McCarthy dönemi komitesine komünist olduğundan şüphelendiği çalışanlarının adlarını verdi. Disney’in 26 yıl boyunca çevresindeki yönetmenler, yazarlar ve oyuncular hakkında FBI’a muhbirlik yaptığı biliniyor.

5 Ocak 2025 Pazar

Umut hakkı nedir?

Hapis cezasına mahkûm edilenlerin, kanunla belirlenen sürelerde iyi halleri dolayısıyla koşullu salıverilmelerinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesine 'umut hakkı' denir.

umutHaKKI

Türkiye'de umut hakkı

Türkiye hukukunda, ağırlaştırılmış müebbet cezası iki şekilde infaz ediliyor. Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hükmü verilmiş kişiler; 30 yılın ardından
"koşullu salıverilmeden yararlanabilir"
veya haklarında
“koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz”
ve bu kişiler tahliye umudu olmadan, ölene kadar hapiste tutulurlar!

Bu cezanın nasıl infaz edileceği, kişinin yargılandığı yasa maddelerine bağlıdır.
Eğer kişi, Türk Ceza Kanunu’nun “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar”, “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” ve “Milli Savunmaya Karşı Suçlar” başlıklarında düzenlenen suçları örgütlü olarak işlediği için ağırlaştırılmış müebbet hükmü almışsa, koşullu salıverilmeden yararlanamıyor.
Bu durum, bu suçlardan hüküm giyen kişilerin hiçbir koşulda hapishaneden çıkamayacakları anlamına gelmez, sadece koşullu salıverilme hükümleri onlar için uygulanmaz.

AİHM ve umut hakkı

Haklarında bu hüküm verilen bazı kişiler, Türkiye’deki iç hukuk yollarını tükettikten sonra davalarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdılar.

AİHM, insanların “tahliye umudu olmadan” hapishanede tutulmasını eleştiren kararlar aldı. AİHM’in tahliye umudu olmayan hapis cezalarıyla ilgili Türkiye aleyhine verdiği ilk karar, Öcalan / Türkiye kararıdır. Mahkeme, bu davada tahliye umudu olmayan ömür boyu hapis cezasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesini ihlal ettiğine hükmetmiştir.

bianet

17 Aralık 2024 Salı

Şeyh Bedrettin Destanı

Nazım Hikmet


1

Sedirde al yeşil, dal dal bursa ipeklisi,
duvarda mavi bir bahçe gibi Kütahyalı çiniler,
gümüş ibriklerde şarap,
bakır lengerlerde kızarmış kuzular nar idi.
Öz kardeşi Musa'yı ok kirişiyle boğup
yani bir altın leğende kardeş kanıyla abdest alarak
Çelebi Sultan Mehmet tahta çıkmış hünkar idi.
Çelebi hünkar idi amma
Al Osman ülkesinde esen
bir kısırlık çığlığı, bir ölüm türküsü rüzgar idi.
Köylünün göz nuru zeamet
alın teri timar idi.
Kırık testiler susuz
su başlarında bıyık buran sipahiler var idi.
Yolcu yollarda topraksız insanın
ve insansız toprağın feryadını duyar idi.
Ve yolların sonu kale kapısında kılıç şakırdar
köpüklü atlar kişner iken
çarşıda her lonca kesmiş kendi pirinden ümidi
tarümar idi
Velhasıl hünkar idi, timar idi, rüzgar idi
ahüzar idi.


2

Bu göl İznik gölüdür.
Durgundur.
Karanlıktır.
Derindir.
Bir kuyu suyu gibi
içindedir dağların.

Bizim burada göller
dumanlıdırlar.
Balıkların eti yavan olur,
sazlıklardan ısıtma gelir,
ve göl insanı
sakalına ak düşmeden ölür.

Bu göl İznik gölüdür.
Yanında İznik kasabası.
İznik kasabasında
kırık bir yürek gibidir demircinin örsü.
Çocuklar açtır.
Kurutulmuş balığa benzer kadınların memesi.
Ve delikanlılar türkü söylemez.

Bu kasaba İznik kasabası.
Bu ev esnaf mahallesinde bir ev.
Bu evde
bir ihtiyar vardır Bedreddin adında.
Boyu küçük
sakalı büyük
sakalı ak.
Çekik çocuk gözleri kurnaz
ve sarı parmakları saz gibi.

Bedreddin
ak bir koyun postu üstüne oturmuş.
Hatt-ı talik ile yazıyor 
"Teshil"i.
Karşısında diz çökmüşler
ve karşıdan
bir dağa bakar gibi bakıyorlar ona.
Bakıyor:
Başı traşlı
kalın kaşlı
ince uzun boylu Börklüce Mustafa.
Bakıyor:
Kartal gagalı torlak Kemal..
Bakmaktan bıkıp usanmayıp
bakmağa doymayarak
İznik sürgünü Bedreddine bakıyorlar..


3

Kıyıda çıplak ayaklı bir kadın ağlamaktadır.
Ve gölde ipi kopmuş
boş bir balıkçı kayığı
bir kuş ölüsü gibi
suyun üstünde yüzüyor.
Gidiyor suyun götürdüğü yere,
gidiyor parçalanmak için karşı dağlara.

İznik gölünde akşam oldu.
Dağ başlarının kalın sesli sipahileri
güneşin boynunu vurup
kanını göle akıttılar.

Kıyıda çıplak ayaklı bir kadın ağlamaktadır.
bir sazan balığı yüzünden
kaleye zincirlenen balıkçının kadını.

İznik gölünde akşam oldu.
Bedreddin eğildi suya
avuçlayıp doğruldu.
Ve sular
parmaklarından dökülüp 
tekrar göle dönerken
dedi kendi kendine:
"- O ateş ki kalbimin içindedir
tutuşmuştur
günden güne artıyor.
Dövülmüş demir olsa dayanmaz buna
eriyecek yüreğim.
Ben gayri zuhur ve huruç edeceğim
Toprak adamları toprağı fethe gideceğiz.
Ve kuvvetli ilmi, sırrı tevhidi gerçeklendirip
biz mülletlerin ve mezheplerin kanunlarını
iptal edeceğiz...

*

Ertesi gün
gölde kayık parçalanır
kalede bir baş kesilir
kıyıda bir kadın ağlar
ve yazarken Simavnalı "Teshil"ini
Torlak Kemalle Mustafa
öptüler
şeyhlerinin elini.
Al atların kolanını sıktılar.
Ve İznik kapısından
dizlerinde çırıl çıplak bir kılıç
heybelerinde al yazma bir kitapla çıktilar...

Kitaplarının adı:
"Varidat"dı.

./. Destanın Tamamı...